Denizli Sağlık Sen 'Kadın Eli, Kadın Emeği' Programı
08 Nisan 2017, Cumartesi

Sağlık-Sen Denizli Şubesi olarak Kadın Kollarımızın Dedeman otelde düzenlediği "Kadın Eli, Kadın Emeği" etkinliğine; Ekonomi Bakanımız Nihat ZEYBEKCİ,Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Kemal ÇIRAK,Ak Parti İl Başkanı Necip FİLİZ,Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Berna ÖZTÜRK,15 Temmuz Gazisi Safiye Bayat Hanımefendi,Sağlık Sen Denizli Şube Başkanımız Metin Yüksel KOÇOĞLU,İl yönetim kurulu üyeleri, kadın temsilcilerimiz ve üyelerimizin yoğun katılımıyla programımızı gerçekleştirdik.

Programın açılış konuşmalarını Sağlık Sen Kadın Kolları Başkanımız Gönül DÖŞEME,Kadınların işgücü alanında daha çok yer alması,Kadın çalışanın karşılaştığı zorluklar,Kadına yönelik şiddet eğilimleri ile ilgili konuşmasını ''Kadın ana,kadın eş ve kadın sağlıktır.'' diyerek tamamladı.

Sağlık Sen Genel Başkanımız Kemal Çırak gerçekleştirdi.Konuşmalarında;Sağlık Sen teşkilatı olarak Türkiye koalisyonlardan kurtulacak, Siyasi krizler dönemi sona erecek,Kalıcı istikrar sağlanacak,Türkiyede demokrasi güçlenecek,FETÖ,DAEŞ PKK/PYD örgütlerinin kökünü kazınacak, Vesayet rejimleri sona erecek,Tüm bu amaçlardan dolayı Memur Sen ve Sağlık Sen olarak;Milletten yana tarafındayız. Yeni,güçlü ve lider bir Türkiye için EVET diyececeğiz.'Durmak yok yola devam' dedi.

15 Temmuz Gazisi Safiye Bayat Hanımefendi,''15 Temmuz gecesi televizyonda Boğaziçi Köprüsü’nün kapatıldığını görünce neler olduğunu anlamak için hemen sokağa çıktım. Güzeltepe’den köprüye kadar yürüdüm. Sonrasında köprüyü tutan cuntacıların karşısına tek başına çıktım. O cuntacıların amacını sorguladım ancak karşılaştığım şey yalnızca ham güç gösterisinden ibaretti. Onlardan uzaklaşarak darbeye hayır diyen halkın arasına karıştım. Yaralanan bir hanımefendiye yardım ederken bir kurşun da bana isabet etti ve bacağımdan yaralandım.''gecenin en soğuk ve en sert müdahalelerin olduğu Boğaziçi Köprüsündeki cesur mücadelelerini dinleyicilere anlattı.

Ekonomi bakanımız Nihat ZEYBEKCİ; yaptığı konuşmada"16 Nisan'la beraber artık Türkiye özgürleşecek, bir daha bu koalisyon hastalığına yakalanmayacak,Bir daha koalisyonu görmeyecek, bir daha Türkiye koalisyonlarla aynı tuzağa düşürülmeyecek.'' dedi.16 Nisan'ın bağımsız, özgür, istikbali ve istiklali garanti altına alınmış, bir daha hiçbir şekilde bugüne kadar yaşadığı hastalıklara yakalanmadan, sömürülmeden, geleceğe farklı bir bakış açısıyla bakan Türkiye'nin başlangıcı olacağını belirtti.

Zeybekci, 1990'lı yıllarda 30 yaşında kadınların, 32 yaşında erkeklerin emekli edildiğini, o dönemde fazla veren sosyal güvenlik sisteminin şimdi Türkiye'nin en büyük açığı haline geldiğinin altını çizerek, "Niçin yaptılar bunu? Akıllara iyi yerleşsin diye hep söylüyorum, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü koalisyonunu kurabilmek için.1991 yılından 2002 yılına kadar 11 hükümet kuruldu bu memlekette.' dedi.

İMF'nin ve Dünya Bankasının sıkıntıya giren Türkiye'ye verdiği kredilerle ekonomik olarak kendisine muhtaç hale getirdiğini hatırlatan Zeybekci, Kemal Derviş'in, Bülent Ecevit'in omzuna elini koyduğu fotoğrafı göstererek "Bu taraftaki Nihat Zeybekci olsun, bu taraftaki de Recep Tayyip Erdoğan. Şu yüz ifadesiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın omzuna elini böyle koymuş.. Sonuçlarını düşünebiliyor musunuz?" ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 16 Nisan'la beraber artık bir daha koalisyon hastalığına yakalanmayacağını vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti:

"16 Nisan'la beraber artık özgürleşecek, bir daha bu koalisyon hastalığına Türkiye yakalanmayacak, Türkiye bir daha koalisyonu görmeyecek, bir daha Türkiye koalisyonlarla aynı tuzağa düşürülmeyecek, bir daha Türkiye'de hiçbir siyasetçi kıytırıktan bir koalisyonun bir kenarından yakalarım mı acaba diyerek Türkiye'de milli olmayan bir siyaset yapmayacak. Çünkü koalisyon yok. Kim gelirse gelsin Türkiye'de kim gelirse gelsin yüzde 50 artı 1'i almak zorunda olduğu zaman artık CHP de bu ülkenin milli hassasiyetlerini öne koyan, 'mevzubahis vatansa gerisi teferruattır' diyebilen bir partisi haline gelecek. Yüzde 50'yi almak zorunda olduğu için de soldan başlamak üzere sağın ortasına kadar, yüzde 60'ı, 70'i kucaklayan bir parti haline gelecek. Ben bunu, ülkemiz siyaseti için ülkemin geleceği için kazanç olarak görüyorum.

- Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbesi

Zeybekci, 2013'te "Gezi olayları" esnasında oluşturulan "Taksim Platformu"nun hükümetten talebinin "Taksim'de ağaçlar kesilmesin Taksim projesinden vazgeçilsin" olmadığını, "3. köprü durdurulsun, Kanal İstanbul'dan vazgeçilsin, 3. havaalanı derhal iptal edilsin, nükleer santraller durdurulsun, Marmara geçiş projesi ile İstanbul-İzmir otoyolu durdurulsun" şeklinde olduğuna dikkati çekti.

Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hatırlayın yine 2001 yılını. 2001 yılında niye illaki 'Halk Bankasıyla Ziraat Bankasını kapatın' diyorlardı? 17- 25 Aralık'tan önce Türkiye'nin İran'la ve körfez coğrafyasıyla ticaretinin önünde en büyük fonksiyonu Halk Bankası yüklenmişti. En büyük gücü de oydu. Bugün Türkiye'ye oynanan finans ve ekonomi alanındaki bütün bu hareketlerde düşünsenize; Halk Bankası, Ziraat Banka ve Vakıflar Bankamız yok. Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası olmasaydı bugün 3. köprü yoktu. 3. havalimanı yoktu, tüp geçitler yoktu. Osmangazi Köprüsü yoktu. Çünkü onlar önce girdiği için finansman anlamında ondan sonra diğerleri giriyor. Onlar olmamış olsaydı diğerleri diyecekti ki 'gel bakalım' ne konuşacaktık, senle sen kaç para istiyordun, eh bakalım verir miyiz vermez miyiz düşünürüz. Faiz oranları önce bir-iki katına çıkar. Sonra ben düşüneyim' bunları diyeceklerdi. Ama yine de vermeyeceklerdi. Bundan emin olun. Onun için zaten bütün karın ağrıları bu. Onun için diyorum ki, bu 16 Nisan bu ülkenin geleceği, artık bir daha böyle tuzaklarla ve koalisyonlarla kandırılmaması için sizin bağımsızlık ilanınızdır."

Program sonrası Şube Başkanı Metin Yüksel KOÇOĞLU Bakan beye ve Safiye Bayat hanımefendiye hediyelerini takdim etti.Ve toplu resim çekimi gerçekleşti.




PAYLAŞ :